Time lapse tekniğinin en kötü tarafı “basit görülmesi”. Bu nedenle de uygulama aşamasında çok iyi projelere ait, çok kötü videolara denk geliyorum.
Tabi böyle olmasının pek çok nedeni var. İlk neden, ekonomi olabilir. Şirketler time lapse tekniğinin çok gerekli olmadığını, tanıtımda bir işe yaramadığını düşünüyor olabilirler. Oysa sosyal medya üzerinde 10 milyonlarca kez izlenen time lapse videoları mevcut. Hatta bu çok izlenen videoların izlenme nedeni çoğu kez videonun kalitesi değil, projenin önemi ve büyüklüğü oluyor. Dolayısıyla time lapse tekniği ile üretilen videoların ekonomik bir değerinin olmadığı düşüncesi tamamen yanlış bir düşüncedir. Bu yüzden de time lapse tekniğine yeterince yatırım yapmamak doğru bir yaklaşım olmaz. Yatırım demişken, gerçek bir yatırımdan bahsediyorum elbette. Mevcut görüntüyü upscale (esnek bir malzemeden yapılmış bir bez parçasını köşelerinden çekiştirerek alanını büyütmek gibi düşünebilirsiniz) ederek büyüten 720p, 1080p, 4k gibi kameraları yatırım olarak görmemek gerekir. Bu tür kameralar genelde pil ile uzun süre çevrimdışı çalışırlar. Fakat çevrimiçi olmadıklarından çektikleri görüntülerle ilgili fikir sahibi olamazsınız ta ki kameradaki sd kartı alıp bakana kadar. Baktığınızda da bu görüntüler kalite açısından sizi tatmin etmeyecektir. Nispeten fiyatları ucuz olan bu kameralardan gerçek bir 720p, 1080p,4k görüntü beklemek mantıklı olmaz (upscale edilmiş görüntü). Küçücük ve kalitesiz sensörler kaliteli görüntü üretemezler. Dolayısıyla büyük paralar yatırdığınız projenizde böyle bir kamera kullanmak hem kendinize hem de projenize gerekli önemi vermediğinizi gösterir.
Bu nedenle projenizde bu işin uzmanlarıyla çalışmanız, işi tamamen onlara devretmeniz gerekir. Öyle “bilgi işlem yapar”, “brinno alalım, çok ucuz”, güvenlik kamerası kullanalım, hem güvenliğe de yarar” gibi düşünceler, projenizi mahvetmekten öte geçmeyecektir. Long term time lapse tekniği (uzun süreli time lapse) gerçekten fotoğrafçılık başlığı altında çok özel ve çok zor bir tekniktir. Her çekilen fotoğrafın ışık değerleri farklıdır, sistemler her iklimde zor şartlarda çalışır ve kullanılan kameraların ömürleri normal bir kullanıma göre oldukça kısadır, sistemlerin sürekli takibi gerekir. Sd koy, kaydı başlat ve git şeklinde uygulanmaz. Ayrıca görüntüyü çekmiş olmak da yeterli değildir. İşin %50’si fotoğrafların çekilmesi %50’si de işlenmesidir. Uzman bir göz gerekir, On binlerce fotoğraf tek tek incelenir ve nihai video oluşturulur.
Ama çok pahalı?
Hayır, pahalı değil. Dünya üzerinde bu işi yapanlar çok rahat hayatlar yaşıyorlar inanın. Maalesef ülkemizde durum böyle değil. En lüks yatlarla gezen müteahhitlerin 100 TL’nin pazarlığını yaptığını bilirim ben. Diğer seçeneklere göre DSLR time lapse’in göreceli pahalı olmasının nedenleri var elbette. Kullanılan kameraların bir ömrü var, bazen proje esnasında ömrünü tüketen kameralar bile oluyor ve bu DSLR kameralar ucuz şeyler değiller. Çekilen fotoğraflar mobil ağ üzerinden sunuculara atılır, bu da hem sunucu hem de internet masrafı demektir. Tabi çalışanlarınız da vardır. Bu da bir maliyettir. Çok fazla verinin saklanması, arşivlenmesi de pek ucuz değil. Elbette o fotoğrafların işlenmesi, hazır hale getirilmesi de bir yapım gideri olarak karşımıza çıkar.
Ama siz projenize özen göstermez, ucuz et ile yahni yapmaya çalışırsanız, alın size yahni.
More Stories
Time lapse ve Entropi: Zamanın Akışında Karmaşıklık ve Düzenin Dansı
“Yemezsen Arkandan Ağlar” projesi
Time lapse sadece 3 karede!